Üyelik Girişi
Site Haritası
Önerilen Siteler

Selam

SELAM

Selam emandır. Cenab-ı Hakk selam tecellisi ile bizi hem zahirden hem nefsimizden gelen hatır ve varidattan emniyete almaktadır. Allah bizi Selam ismi ile Allah’ın Müntakim isminden emniyet tahtına almış, korumuş olmaktadır. Her türlü menfi zahmetlerden de muhafaza etmektedir. Cemal sıfatlarının zuhuru Selam ismiyle artar, celal sıfatlarının açığa çıkışıda frenlenmiş olmaktadır. Diğer ilahi isimlerde buna benzer. Ayrıca Selam ismiyle diğer ilahi isimlerin hakkı ve hakikati ile açığa çıkışlarına tecavüz eden Mudill esmasından da korunma gerçekleşmiş olmaktadır. Kişi selam verirken Allah’ın rahmetini alemlere sunmaktadır. “O, doğunun, batının ve ikisinin arasında bulunanların Rabbidir” (Şuura/28) ayetinin hükmüyle selamı alemlere ulaştırır. İnsanın sağı ve solu vücudunun en uç noktalarıdır. Yani vücud aleminin doğusu ve batısıdır. “Ne var Ademde o var alemde” gerçeği ışığında selam verirken Allah’ın rahmetini kendine ve alemlere ulaştırmaktadır. Miraç olan namaz ile selamate ulaştırılmış, nefsine ve Rabbine arif olarak Mutlak tevhid üzere rahmeti alemlere yaymıştır.

Arif kişinin selam vermesi, namazda Rabbiyle konuşup Allah’tan başka her varlıktan habersiz kalmasıdır. Onların hakikatini idrak ile bir halden bir hale geçmesidir.

Selam esması şu özellikleri taşır:

Her çeşit arıza, kötülük ve hadiselerden salim kalan.

Her türlü tehlikelerden kullarını selamate çıkaran

Dünyada ve cennette bahtiyar kullarına selam eden.

Selam ismi geleceğide içinde aldığından, selamdan sonra koruma ve selamette olmayıda kapsar.

Allah ezeli ve ebedi Selamdır.

“Allahümme Entesselamü ve minkesselam tebarekte ya Zül celali vel ikram” (Ey Allah’ım! Sen Selamsın, Selam sendendir (Dünya ve ahiret selameti de senin yardım ve inayetindir). Sen mukaddessin ey Celal ve ikram sahibi Allah’ım)

Kişi, “Allahümme” ile Allah’ın Zatı, tüm isim ve sıfatları ile Hakikati Muhammedi üzere alemlerde ve kişinin kendisinde olan “Selam”ın “Allah ile” olduğunu idrak eder. Selametin tüm nefislerde “Selam” isminin tecellisi sayesinde gerçekleştiğini anlar. Namazını bu sözle tevhid ile bitir. Tevhid anlayışını rahmet olarak alemlere aktarır. “Tebarekte ya Zül Zelali ve ikram” diyerekte bunun yüce ve Allah’ın bereket ve ikramı ile Zatından olduğunu belirtir. Varlığının devamının Allah’ın bu bereketli ve rahmet üzere yüce ikramları ile sağladığını idrak eder. Aczini, fakrını aynı zamanda kadrini bilerek şehadet alemine, halkın arasına döner. Bu dönüş tevhid üzere “kulluk bilinci” ile halkın arasına karışmaktır.

Namazdan “selam” ile çıkılması, miraçın tamamlandığının ve Hakk’ı Mutlak Tevhid ile idrak ve müşahede edildiğinin ifadesidir. Miraç’dan dönen ise halk içinde “Selam” ismi ile halka Hakk’ça muamele eden Hakk’ın halifesi ve vekili konumundadır. Temsil ettiği nefs mertebesinden ve Sünneti Muhammediyeyi ve Kur’anı açığa çıkardığı ölçüde Hakk’ın halifesidir. Namazdaki miraçda katedebildiği yol, idrak ve müşahede oranında yani nefs mertebesinde halife ve vekildir. Miraç tamam olup, tüm mertebeler tadılıp yaşanıldığında kişi “Beni gören Hakk’ı görmüştür” hadisinin hakikatiyle nurlanr. Bu hadisten varis olarak hissesini yaşar. Mertebesini “daima ileri” parolasıyla yükseltmek ve halka ve insanlara faydalı olmak temel hedefidir. Miraçdan dönen ve bu yüksek bilinç ile “kul” mertebesinden “abduhu” vasfıyla duaya başlar. Bu açıdan her namaz hac hakikatini yaşama için bir provadır. İki namaz arasında halifeliğin vekilliğin halk içinde getirilmesidir.





önceki               sonraki
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi14
Bugün Toplam503
Toplam Ziyaret888295
Hava Durumu
Saat
Takvim