A.H. 06.İhsan-İkan
6. İHSAN - İKAN
“İhsanın karşılığı ancak ihsandır”
(Rahman/60)
İhsan, sen Allah’ı görmesende Allah’ın seni gördüğünü bilmendir. Bu idrakle ne yaparsan yap, yaptığını “Allah ile”, “Allah için” yapmaktır. İKAN (Yakîn) sahibi olarak davranabilmektir. “Kim Allah için olursa, Allah’da onun için olur” kudsi hadisi ışığında bakıldığında, ihsan ve ikan sahiplerine Allah Zatıyla, sıfatlarıyla, isimleriyle tam tecelli edecektir. Bu ise ikan sahibinin “beka” kazanmasıdır.
İsimleriyle fiiliyle Allah ile açığa çıkacaktır. “Attığın zaman sen atmasın Allah attı” (Enfal/17) ayetinin nuruyla nurlanacaktır.
Sıfatlarıyla derken ona nefh ettiği “ruh” aktif olarak zuhura çıkacaktır.
“Biz onu Ruhul Kudüs ile destekledik” (Bakara/253) ayetinin nuruyla Hakkın ilim, hayat, irade, kudret, semi, basar, kelam sıfatlarının merkezi olacaktır. “Benimle görür, Benimle görür, Benimle duyar, Benimle söyler, Benimle yaşar…” kudsi hadisinin sırrına ulaşacaktır. Zatıyla ikan sahibini süslediğinde o Hakk’la Hakk olacaktır. Bekabillah sırrıyla yaşayacaktır. “Beni gören Hakkı görür” hadisinin nurundan hissesini alacak, Peygamber’den gelen yansıma ile O’na varis olacaktır. Her şey O’nda O olacaktır. “İnsan benim sırrımdır, Ben insanın sırrıyım” kudsi hadisinden payını alacaktır. Bu sırrın açığa çıkması ikan (yakîn) iledir. Yakini tasavvuf ehli şöyle tarif etmişlerdir. “el yakin hüvel Hak”. Yakın ilahi hüviyetiyle yani Zatıyla, sıfatıyla, esmalarıyla Hakkın müşahedesidir. Buna ihsan kanalıyla ulaşılır.