A.H. 03.Nefsin Yükümlülüğü
3. NEFSİN YÜKÜMLÜLÜĞÜ
“Biz bütün nefslere (herkese) ancak gücünün yettiği kadar yükleriz
(ENAM/152)
Kişinin nefsi natıkası onun aslıdır. Ben dediği aslında bu hakikattir. Nefsi natıkasının hakikatinde Allah’ın sıfatları ve isimleri dürülmüştür. İnsanın Allah’ın Zati İlmindeki hakikati (ayan-ı sabite) ilahi isim ve sıfatların terkibinden oluşmaktadır. İşte Allah her nefse olan tecellisini bu ilahi isimler ve sıfatlar kanalıyla yapar. Bu Allah’ın Rab oluşu sırrıdır. Allah ilahi isim ve sıfatlarının tecellisini her nefse kaldırabileceği kadar yapacağını müjdelemektedir. Bu müjde ile kişiyi rahatlatmaktadır. Diğer yönüyle nefsi natıkası Allah’ın nuru ve Kur’anın sırrını taşıdığından, bu özellikler donanan insana bu vasıfları da kolaylıkla taşıyabileceğini vurgulamaktadır. Yani Kur’anın nefse tecellisinde bir güçlük yaratmayacağının müjdesini de vermektedir. İşte bu nedenle hadiste “Her doğan İslam fıtratında doğar” diye belirtilerek İslamın insan nefsine güçlük yaratmayacağını ve onun asli özelliği olduğu müjdelenmektedir. Aksi kula zulüm olurdu ki, Allah kullara zulmetmediğini Kur’an’da çok sayıda ayetle açıklamaktadır. “Allah onlara zulmetmedi, onlar nefislerine zulmediyorlar” (Ali-İmran/117) buyurarak, nefsimizin hakikatine ulaşamadığımızın sorumluluğunu kendimizde aramamız gerektiğini vurgulamaktadır.