BERR İSMİ VE YAŞANTISI
Mahlukatına lütfu ve keremi bol olan, iyilik eden, vaadin yerine getiren. İyilik edenleri seven. “Gerçekten biz bundan önce O’na yalvarıyorduk. Şüphesiz Berr (iyilik eden) Rahim (esirgeyen) ancak O'dur” (Tur/28).
Mevlamız bize bol kazançlar ihsan eylemektedir. Bire on, bire yediyüz ve bire karşı hesapsız. O'nun ihsanına nihayet yoktur. Sevaba on ve işlenen günaha karşı bir karşılık yazdıran Allah'ımızın bize ne kadar ihsanda bulunduğunu anlamak kolaydır. Bütün bunlar Rabbimizin birer ikramıdır.
O, ihsanda bulunandır. Her iyilik ve ihsanın ana kaynağı O, olduğundan mutlak iyilik sahibi ancak ve ancak O'dur.
Allahü Tealanın ihsanı bütün kullarını kapsar. İyi kullarının sevaplarını artırır. Günahkarları affeder. Tövbe edenleri affeder. Eğer bir kimse kendi çocuğu üzerine "Yâ Berr" diye bu ismi yedi kere okursa belalardan emin olur.
Berr İsmi Bilmenin Faydaları: Kulun, günah işlediği zaman Allah'ın onu gördüğü halde bu kusurunu örterek kendisine iyilik yaptığını bilmesini sağlar. Eğer Allah dileseydı o kusurunu örtmez ve onu insanlar arasında rezil eder, böylece insanların ondan uzaklaşmasını sağlardı. Kul, Allah'ın bu iyiliğini görerek günah işlemeyi terk etmeli, bu iyiliği daima hatırlamalı, Allah'ın ihsan ve keremini müşahede etmelidir. Yaptığı hataları telafi ederek Allah'la birlikte olmalı, O'nun emir ve yasaklarının dışına çıkmamalıdır. Kul, bütün samimiyetiyle Allah'a yönelmeli, doğru yolda olan yöneticilerin sözlerini dinleyip onlara itaat etmeli, bütün müslümanlara öğütlerde bulunmalıdır.
Yüce Allah'ın hoşnutluk ve iyiliğini her yolda kazanmak için; en sevdiğin ve en çok hoşlandığın şeyleri bağışlamalısın. Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor: "Sevdiğiniz şeylerden harcamadıkça "iyi" ye eremezsiniz" (Ali İmran/92)O, cömertliğine ara vermeyendir. Aksine O, alemdeki tecellilerinin sürekliliği ile lütufkardır. O’nun tecellilerinin sürekliliğinden dolayı varlık süreklilik bulur, alemin hükümleri çeşitlenir ve yaratma en yetkin nizam üzere gerçekleşir. Bunların hepsi Hakk’ın tecellilerinin sürekliliğinden kaynaklanır. Çünkü Hakk alemi her bir tecelli içinde başka bir yaratışla yaratır. Nitekim insan hakkında şöyle buyurmuştur: “Sonra onu başka bir yaratışla yaratınız” (Mümin/14). Bu hem insan hem alem için geçerli bir özelliktir. Bu yüzden alem sürekli yeniden yaratılır. Alemin her yaratılış için bir kabiliyeti vardır. Bu kabiliyet diğer yaratışlarda bulunmayan bir kabiliyettir. Her yaratılışta el-Berr isminden kaynaklanan ilahi feyiz aleme kabiliyeti kadar ulaşır.
Allah’ın Berr ismi varlığın aralıksız sürekli olarak yayıldığı yerdir. Bu isim fiillerin isimlerindendir. Bu ismin sıfatı birr’dir. Birr, muhtaçlık mevkinde olan varlıktaki kabiliyete uygun düşen ilahi feyizdir. Hakk varlığının yetkinliğinde alemin ihtiyaçlarını bu şekilde idare eder. Böylece bahsi geçen mevcut, bu feyiz vasıtasıyla varlığın en yetkin mertebesini kazanır. Hakk, muhtaç oldukları için yarattıklarına bahşettiği ihsanı, ikramı ve nimetiyle el-Berr’dir. El-Berr, iyiliğinin ve ihtiyacının genelliği, rahmet ve nimetinin kapsayıcılığından mümkünleri izafi yokluk karanlığından çıkartmış ve onlara varlık kısvesini giydirmiş, kevn mertebelerinin varlıklarına sirayet etmiştir. şayet bu sıfat bütün varlık mertebelerine sirayet etmemiş olsaydı, muhabbet ve rahmet her mevcuda yansımazdı.
Allah Teala, iyiliğini ve rahmetini yarattıklarına karşı merhametli kullarına uaştırır. Böylece onların yaratıklara merhamet etmesiylede Allah onlara merhamet eder. Çünkü onların amelleri kendilerine döner.
İhsanda, aynı şekilde Hakk ile hazır olmaktır. Bu da iyiliğin bir eseridir. Hz. Peygamber bir hadisinde şöyle buyurmaktadır: “İhsan Allah’ı görürcesine ibadet etmektir. İşte bu “huzur”dur”. Çünkü kul, kendisinin Rabbini veya Rabbinin amel işlerken onu gördüğünü gönlünde düşünürse, müşahede nuruyla basireti açılır. Böylece amel eden, kendi hüviyetini değil Hakk’ın hüviyetini görür. Her ismin hüviyeti Hakk’a aittir. Her isim tecellisinde Hakk’ın hüviyetini görmek, nefsini aradan çıkarmak hakiki kulluktur. Bunu sağlayan ise tevhid ilmidir. İlmi huzurdan daha şerefli bir huzur bu nedenle yoktur. Kul amelinde “huzur” ruhunu bulundurmazsa, Hakk bu durumda da yapılan ameli zayi etmez. Çünkü o da yaratıklarından birisidir.
Kul, Berr ismiyle birlikte diğer isimleride gerçek hüviyetiyle zuhura çıkaracak, Hakk’ın hüviyetini temsil ve tafsil eder. Zira O, Hakk suretinde halk edilmiştir. Bu vasfa ulaşmak ise ancak nefs tezkiyesi ve tevhid ilmi ile mümkündür.
“Bu durum devam ederken Âdem, Rabbinden bir takım ilhamlar aldı ve derhal tevbe etti. Çünkü Allah tevbeleri kabul eden ve merhameti bol olandır” (Bakara/37)
Haccetmemiş bir kimse için bir hac kırk gazadan daha faziletlidir. Ama haccetmiş bir kimse için bir gaza kırk hacdan daha faziletlidir. (H.Ş.)
İnsanlarla iyi geçinmek aklın yarısıdır. (H.Ş.)