HAYY İSMİ VE YAŞANTISI
Her zaman diri. Cenab-ı Hak buyuruyor: "Ölümsüz ve daima diri olan Allah'a güvenip dayan." (Furkan/58), "Bütün yüzler, diri ve her şeye hakim olan Allah için eğilip boyun bükmüştü." (Taha/111), "O daima diridir." (Mümin/65), "Hay ve kayyûm olan Allah'tan başka ilâh yoktur." (Ali İmran/2).
Hay, her yönleriyle tam bir hayata sahip olan demektir. İşitme, görme, güçlü ve irade sahibi olmanın yanında diğer zati sıfatlara da sahip olan ve eksiksiz bir hayatın bütün anlamlarını kendinde toplayan kimsedir.
Ve (sen) o ölümsüz ve daima diri olan Allah'a güvenip dayan; onların kötülüklerinden kurtulmak, verecekleri karşılıklardan gönlü tok olmak için, yalnız o ölmez diriye dayan, ölümden kurtulamayacak olan fâniler yıkılır, dayananları kaybolur gider. Ve O'nu hamdiyle tesbih et. Nimetlerine şükür için her türlü yüce sıfatlarıyla saygı göstererek, noksan sıfatlardan uzak olduğunu kabul et. Kullarının günahlarından haberdar olarak O yeter! Hiç kimse bilmese de, onun bilmesi yeterlidir. Hiç bir haberciye ihtiyaç duymaksızın açığı ve gizliyi bilen, O herşeyden haberdar olan Allah cezalarını verir. Başka hiçbir ceza vermeyecek olsa bile, yalnız bilmesi bir ceza olarak yeterlidir.
O, Zatından dolayı zorunlu, yetkinliklerinde zahir olan, sıfatlarında kamil olandır. Bu isim imamların imamı ve öncüsüdür. İmamlar yedi nefsi isimdir ki, onlar el-Hayy, el-Alim, el-Mürid, el-Kadir, es-Semi, el-Basir, el-Mütekellim isimleridir. Bu isimler diğer isimlerin imamlarıdır. El-Hayy ismi ise bu yedi ismin imamıdır. Çünkü bu sıfatlar ancak hayy/diri olanın sıfatlarıdır. Bu yüzden el-Hayy bütün isimlerin önderidir. El-Hayy ismi nefsi sıfatların isimlerindendir. Bu ismin sıfatı ilahi hayattır. İlahi hayat, bütün mevcutlara yayılmış olan Mutlak Varlık (Vücud) tan ibarettir. Hakk ve halkın zuhuru bu varlık/vücud ile gerçekleşir.
Kadim ve Hayy’ın hayatı, karşısında duran herkesi aydınlatan güneş için güneş ışığı gibidir. Bizatihi Hayy’ı da kim görürse canlanır ve hiçbir şey ondan gizli kalmaz. Arifibillah bu vasfa sahip olandır. Her şey canlıdır. Eşyanın hayatı mutlak el-Hayy’ın hayatının onların üzerindeki bir feyzi olduğuna göre, ayan-ı sabite sabitlikleri halinde canlıdırlar. Şayet onlar diri olmasalardı, Hakk’ın celaline layık bir kelam ile “Kün/OL” sözünü duyamazlardı. Onların hayatlarını ise, sadece kamillerden muhakkik olanlar idrak edebilir. Arif bu müşahede ile daima temiz bir hayat içinde bulunur. Bunun içinde nefs tezkiyesi, Kuran ahlakı ve şirkten arındıran bir tevhid anlayışı gerekir. İsim ve sıfatları ve zatını-hüviyetini Allah’a teslim ile “hakiki Müslüman” olunabilir.
“Ve topluca Allah’ın ipine yapışın ve ayrılmayın; Allah’ın size olan nimetini hatırlayın-zikredin: Hani siz birbirinize düşman idiniz; (Allah) kalplerinizi uzlaştırdı. O’nun nimetiyle kardeşler haline geldiniz. Siz ateşten bir çukurun kenarında bulunuyordunuz (Allah) sizi ondan kurtardı…” (Âl-i İmran/103)
Dört kişi vardır ki, onların sevgisi münafığın kalbinde toplanmaz ve onları ancak mü’min sever. Bunlar Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali’dir (R.Anhüm) (H.Ş.)
Beş şeyden önce beş şeyi ganimet, (fırsat) bil; ölümünden önce hayatını, hastalığından önce sıhhatini, meşguliyetinden önce boş vaktini, ihtiyarlığından önce gençliğini, fakirliğinden önce zenginliğini (ganimet bil). (H.Ş.)