Üyelik Girişi
Site Haritası
Önerilen Siteler

E.H. 43. Celil İsmi ve Yaşantısı



CELİL İSMİ ve YAŞANTISI

Celalet ve azamet sahibi. Şanına yakışmayan ve yarmayan şeylerden uzak. Zatı ve sıfatları pek büyük ve ulu. Cenab-ı Hak Buyuruyor: "Celal ve ikram sahibi Rabbinin zâtı bâki kalacak" (Rahman/27), "Celal ve ikram sahibi Rabbinin adı yücelerden yücedir." (Rahman/78).

Celil ismi, Kur'an'da bu şekliyle değil, Zü'l-celâli ve'l-ikram olarak Rahman suresinde iki yerde geçer. Celalet ve ululuk ancak Allah'a mahsustur. Her yerde, her zaman hazır ve nazır olan Allah'ın ilmi  her şeyi kuşatır. Her büyük O'nun büyüklüğünün yanında hiç bir anlam ifade etmez.

Allah'ı diğer insanlardan daha fazla tanıyan ariflerin pek çoğu bu isimlerle O'nu dua etmeyi  tercih ederler.

Bir müslüman ihlasla, inanarak ve yaşayarak "Yâ Celil" diye bu mübarek ismin zikrine devam ederse, onun tecellisine, eserlerine nail olur. Saygı görür. ahlakı  güzelleşir. Zalimlerden kurtulur. Maddi ve manevi güce kavuşur.

Bu ismi bilmenin faydası, Allah'ın sana iyilik ve bağışta bulunup nimetler verdiği gibi sen de, başkalarına iyililik yap ve bağışta bulun. İnsanların yaptıkları hataları bağışla. Kötülükleri terk  etmeyenleri güzelce terk  et, kötülüklerini iyilikle başından sav. Seninle ilşikisini kesenle sen ilişkini kesme. Sana vermeyene sen vermeye devam et. Sana haksızlık edeni affet. Seni kötüleyen ve sana sövene karşılık verme, sabret. Allah'ın sana iyilik yaptığı gibi sen de başkalarına iyilik yap ve sana kötülük edene iyilikle davran.

El-Celil, yücelik ve şeref bakımından mertebesi aziz olandır. Öyleki, bu mertebe için sınır idrak olunamaz ve bu mertebenin sonu bilinemez. Kendisine varlıklardan herhangi bir şeyin tamamen bir nispeti yoktur. Mutlak anlamdaki şeref kendisinden başka bir şeyin nispet olunmasından celal bakımından yüce ve azizdir. Bu isim ilahlık sıfatlarının isimlerindendir. Bu ismin sıfatı Celaldir. Celal, mutlak ve sırf şereftirki herhangi bir nispet ve itibar ile tahsis olunamaz. Aksine o, her yönden, her itibarla ve her nispet içindir. Ne var ki kahr bu sıfatın olmazsa olmasıdır. Bu yüzden celali tecellide zımmi olarak kahrın bulunması muhakkaktır. Bundan dolayı bazı şeyler “Cehennem celali tecelliden, cennet ise cemali tecelliden meydana gelir” demişlerdir.

El-Celil, celalini ortaya çıkarmakla arifleri fani kılan sevenlerini ise cemal sıfatıyla ihya eden demektir. Arif, Hakk’ın celalinin ortaya çıkması nedeniyle kendisini kaybeden; buna karşın muhib ise, cemalinin özelliğiyle neşelenen kimsedir.

Celal, Zat sıfatlarından birisidir. Bu ismin saltanatı, dünya ve ahirette hükmünün devam etmesidir. Fakat bu ismin hükmünün genel eserleri, dünyevi hayatta batında zuhur eder. Nitekim, insan hayalinde herhangi bir şeye “OL” der; oda o kişinin hayal kuvvetinde oluverir. O kişi bunu şehadet aleminde ortaya çıkarma gücüne sahip değildir. Bunun nedeni, hayal sahibinin gücünün zayıflığı ve bu gücü his mertebesinde tasarruf derecesine ulaştıramayışıdır. Ahiret mertebesi ise, hayali ve hissi suretlerin kayıtlardan kurtarılmasını gerektirir. Bu suretlerin kayıtlardan kurtarılmasının nedeni, tasarruf sahibinin gücü ve bulunulan mertebenin kayıttan azade olmasıdır. Bu nedenle ahiret hayatında kişi, dilediği şeye “OL” dediğinde, hem histe ve hemde hayalde o şey oluverir. Böylece hayalin gücünün hükmü umumileşir. Bu ismin mazharı olabilmek tevhid ve nefs tezkiyesi ile gerçekleşir.

“Bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği şekilde Allah’ı zikredin”  (Bakara/239)

Sabır imanın yarısıdır. (H.Ş.)

Tebessüm etmek sadakadır. (H.Ş.)

Sabır, başarının anahtarıdır. (H.Ş.)




önceki sayfa               sonraki sayfa

içindekiler
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi10
Bugün Toplam216
Toplam Ziyaret888838
Hava Durumu
Saat
Takvim