Üyelik Girişi
Site Haritası
Önerilen Siteler

H.M.S. 51. Tecelli Hakikati

51. TECELLİ HAKİKATİ

Tecelli, kalbe (nefsi natıkaya) açılan gayb nurlarıdır. Bu yönüyle tecelli çeşitli derecelerde gerçekleşir. Bir kısmı, maddelerden soyut marifet ve sırlardan ibaret olan anlamların nurlarıdır. Bir kısmı, nurların nurlarıyla ilgilidir. Bir kısmı ruhların nurlarıyla ilgilidir ki, söz konusu ruhlar meleklerdir. Bir kısmı isimlerin nurlarıyla ilgilidir. Hz. Peygamber’in “Allah’ım! Beni nur yap” hadisinde bu hakikatler bildirilir. Allah ise şöyle buyurur: “Allah göklerin ve yerin nurudur” (Nur/35). Gökler ve yer ancak Allah ile aydınlanır. Nitekim ayette “Yeryüzü O’nun nuruyla aydınlanır” (Zümer/69) buyurur. Her nefis, bu nur vasıtasıyla neyi yaptığını ve neyi yapmadığını idrak eder. Çünkü bu nurun kendisini ortaya çıkarması nedeniyle yaptığını önüne getirlmiş olarak bulur. Nefisler bu nurlara sahip olduğu için müşahede gerçekleşir. Çünkü müşahede, iki nurun bir araya gelmesiyle gerçekleşir. Bu nurda kimin nasibi olursa, ebedi olarak mutlu olur. Allah kudsi hadiste şöyle buyurur: “Allah mahlukatı zulmette yarattı. Üzerlerine nur serpti. Varlığa çıkardı”. Zulmette yani Allah’ın İlmi Zatında ayan-ı sabiteler, NUR tecellisi ile varlık sahasına çıktı. Nefsi natıkalar bu nuru taşımak suretiyle “Evet Rabbımızsın” misakını onayladılar. Her nefsin sayesinde yaptığı amelini göreceği bir nuru vardır. Bu nur vasıtasıyla bütün hayırlardan memnun kalır, herhangi bir kötülük olduğunda ise o nur vasıtasıyla kötülüğü idrak eder ve ondan uzak durur. “Nefse iyiliğini ve kötülüğü ilham etti” (Şems/8) ayeti bu nur ile ayrımın yapılacağını dolaylı olarak ifade etmektedir. Bu nedenle ayette “Allah kullarına karşı rauftur” (Bakara/207) buyurulmuştur. Çünkü Allah onlar adına kendisiyle idrak ettikleri nurlar yaratılmıştır. Çünkü Allah “her nefis” (Ali-İmran/185) diyerek herhangi bir tahsis yapmadan genelleştirmiş, iyilik ve kötülüğü zikretmiştir. Öyleyse sen eşyayı ancak nefsinle ve O’nunla idrak edersin. Kendisiyle yürüdüğümüz nur, bilinenlerin nurudur. Nefisteki ilim nurudur. Önümüzde bulunan nur, vaktin nurudur. Vakit kendisiyle bulunduğun şeydir. Onun nuruda senin kendisiyle bulunduğun şeydir. Öyleyse senin müşahede ettiğin ve senin üzerinde hüküm sahibi olan ve seninle bilfiil var olan şeydir. Vakit senin halde kendisiyle varolduğun ilahi ismin aynıdır.

Sağ yanından olan nur ise seni teyit eden ve önümüzdeki nurun senden talep ettiği şeye karşı sana yardımcı olan nurdur. Söz konusu nur “Senden yardım dileriz” (Fatiha/5) ayetinde Allah’tan talep ettiğin şeydir. Namaz nurdur. Namaz senin önündeki nurdur. Öyleyse bu nur, senin kendisinde bulunduğun vaktindir.

Solundan olan nur, koruma ve saklama nurudur. Bu nur, bilgisiz nefislerde etkin olan saptırıcı şüphelerden, karıştırmadan ve kuşkulardan korur.

Ardımızdan olan nur, bize uyanların ve bizim yolumuzdan gidenlerin önünde bulunan nurdur. Başka bir ifadeyle bu nur onların önünden bizim ise ardımızda bulunur. Onlar kendilerini taklitten çıkartan bu nur sayesinde basiret üzere bize uyarlar. Allah şöyle buyurur: “Ben ve bana tabi olanlar basiret üzere Allah’a çağırırız” (Yususf/108). Peygamber ve varisleri bu nur ile Hakk’a davet ederler. “İstidat nuru kabuldür” hakikati bu nuru kasteder.

Üzerimizden olan nur, kendisini önceleyen bir rivayet veya onu veren bir düşünce yok iken ilahi ve kutsi bir nurun garip bir bilgiyle bize inmesidir.

Altımızdan olan nur, hükmümüz ve tasarrufumuz altındaki nurdur.

Kendileriyle yürüdüğümüz nurlarla gelirsek, bunlar “Her nerede iseniz O sizinle beraberdir” (Hadid/4) ayetinde belirlendiği üzere Hak yönünden beraberlik nurlarıdır. Çünkü bu nur Allah’ın bütün yaratıklarını içerden ve dışarıdan sarar. “Hafiz” ve “Muhit” ismi bu nurlara aittir. Allah’ın bazı kullarıyla özel beraberliği de vardır. Buna misal olarak “Ben sizinle beraberim, duyarım, görürüm” (Taha/46) ayetini verebiliriz. Bu özel kullarına tahsis ettiği nurdur. Mağarada Hz. Peygamber bu sırra işaret ederek Hz. Ebubekir’e “Üzülme, Allah bizimle beraberdir” buyurmuşlardır. Bu sırra ise nafilelere devam ederek ulaşır. Hak bizi sever. Bu durumda bizim duymamız, görmemiz ve bütün güçlerimiz O olur.

Kendisinden koştuğumuz nur ise hakikat nurudur. İnsan bu nur vasıtasıyla keşfeder ve O’nda koştuğunu fark eder. Sonra o nuru görür. Bunlar şeriat nurundan hakikat nuruna doğru koşanlardır. Bu nedenle onlar işleri hakkında basirete sahiptir.

Halkedilmişlerin nurları onların Allah hakkında özü gereği sahih bilgi verdikleri nurlardır. Bu nurları ile Hakk ile ilişki ve onun madenler, hayvan ve bitkiler arasındaki sureti öğrenilir. Bunlar kendileriyle yürüdüğümüz nur sınıfındandır. Onu bu nur ile bilen ve keşf eden kimse ihtisas ehlinden olur. O, eşyayı Hakk’a ait suretle var olmuş hakikatler olarak görür.

İsimlerin nurları, isimlendirilenleri Hakk ve halk mertebelerinde ortaya çıkaran şeylerdir. Bunlar ilahi mertebede zat, nitelikler ve fiillerle ilgilidir. Bu nurlar Allah’ın verdiği anlamla ilahi isimleri öğrendiğinde Adem’e ait nurlardır. Diğer varlıklara karşı üstünlük ve ayrıcalıkta bu konuda gerçekleşir.

Doğa nurları, sahibinin doğanın heba’da ve genel surette ortaya çıkarttığı suretleri öğrenmesini sağlayan nurlardır. Doğa nurları Hakk’ın dışındaki her şeye içkindir. Bunlar Allah’ın kendileriyle ilahi isimlerin sıkıntısını giderdiği Nefesi Rahman’dır. Allah bu nurları feleklere, rükünlere ve bunlardan doğan sonsuz sayıdaki şahıslara yerleştirmiştir.

Ruhların ise akıl nurları ve elçilerin nurlarıdır. Bu nurların alemde otorite, güç ve etkileri vardır. Karşılarında hiçbir şey duramaz. Bu nurlar tenzih ve kudsi nurlardır. Yaratmada vasıta olan Hakk’tan sidre-i müntehaya inerler. Işınları ise ariflerin ve tam müşahede sahibi olanların kalplerine doğar. Öyleyse onların kalpleri, bu nurların ışınlarının düştüğü yerlerdir. Bunların sayısıda azdır. Nurların nurları, tecellilerdir. Bunlar zati nurlardır ve yayıldıklarında mümkünlerin varlıkları ortaya çıkar. Zatımızdan ibaret olan nur hakkında Hz. Peygamber’in “Allah’ım! Beni nur yap” dediği nurdur. Öyleyse bu nur Zatının aynıdır. Bu zikrettiğimiz bütün nurların toplamıdır. Hz. Peygamber’in “Beni nur yap” demesi ise Zatının nurunu görmesidir. Çünkü ancak bu nurla görebilir. “Allah’ı Allah görür” sözünün hakikati budur. Bu nur hakkında Hz. Peygamber “Nefsini bilen Rabbini bilir” buyurmuştur. Zira nefsin hakikati Allah’ın nurudur. Bu ise ayette “Allah göklerin ve yerin nurudur” (Nur/35) şeklinde belirtilmiştir. Allah nefsindeki nuru bu ayetle açmıştır. Bilinen örnekle nuru belirtmiştir. Allah zuhur edenin aynı iken zamanda “Batın” dır. Bu nedenle şu hakikat belirtilir: “Allah eşyaya benzerken, eşya kendisine benzemez”. Burada teşbih, tenzih ve tevhid gizlidir.

Ruhların nurları, toplayıcı Ruhul Kudüs’ün nurlarıdır. Bu nurlardan gönderilmiş olan melek olur. Gönderilmeyen ise ruh adını korumayı sürdürür.

İsimlerin nurları, bilinenlerin isimlerini belirlemektir. Bu nurların yayılmasının bir sınırı yoktur. Bu makam sahibinin “göz nuru” da açılır ve ilmi ve hakikatleri müşahede eder. İhata isimlere aittir ve ihata başkasına değil Allah’a aittir ve ilahi isimlerin mertebesidir. Allah bu nurlarla zikredilir. Bu nurların tecellisi ile Allah eşyada zikreder. İsimlerin nuru, birisi adına ortaya çıkarsa, zikredilmesi mümkün olmayan şeyler onun adına ortaya çıkar.

Tüm tecellilerin başlangıcı “tecelli-i vahid”, “nefesi rahman” ve “genel vücud nuru tecellisi” adı verilen NUR tecellisidir. Allah NUR ile tecelli etmiş ve NUR ile tecelliye devam etmektedir. NUR ise Zatı Nefsinin aynıdır. Bu nedenle Hakk’ın tecellisi NUR olarak “zahir, batın, evvel, ahir” itibariyle alemlerde müşahede edilir. Müşahedeyi sağlayanda kişide bu nurun zuhura çıkmasıdır. Bu nedenle Hz. Peygamber şu duayı yapmıştır: “Allah’ım! Kalbimde nur var et, gözümde nur var et, kulağımda nur var et, sağ yanımda nur var et, sol yanımda nur var et, üst tarafımda nur var et, alt tarafımda nur var et, önümde nur var et, arkamda nur var et, Beni nur eyle”

Allah’ın NUR tecellisine mazhar olunması niyazıyla… zira bu tecelli ve nurlar ile Peygambere ve Allah’a biat edilir.


önceki sayfa               sonraki sayfa

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi24
Bugün Toplam329
Toplam Ziyaret888121
Hava Durumu
Saat
Takvim