Üyelik Girişi
Site Haritası
Önerilen Siteler

N. T. 17. Tasavvufta Cem ve Fark

17. TASAVVUFTA CEM VE FARK

Cem toplamak, dikkat ve iradeyi bir noktaya teksif etmek, herşeyi Allah'tan bilerek halkı itibar, Haliki var görme halidir. Fark ise ayır­mak, kulun düşünce ve arzularının dağınık bir halde bulunması ya da kulluk sıfatıyla Hakkı ve halkı ayrı ayrı varlıklar olarak görmektir. Kulun kendi irade ve gayretiyle ilgili olan iba­det ve çalışma gibi konulan kapsar.

Cem terimi, önceleri dağınık bir halde bulu­nan ilgi ve dikkati tek noktada toplamak anla­mında kullanılmış, sonraları vecd içinde Allah ile beraber olmak anlamını kazanmıştır. Fark ise beşeriyet sıfatı içinde Hakk ile halkı birbi­rinden ayırmaktır.

Allah'ın yaratıkları kendi ilim ve iradesinde toplaması cem, onları türlere ayırarak varlık vermesi farktır. Varoluş sırasında Hakk'ın za­tının varlıklarda zahir olarak vahdette kesre­tin meydana gelmesi "farkü'l-cem" adını alır. Bu da halk alemine inen ruhun Hakk'ın zatın­dan uzak düşmesi ve Hakk'ın zatının izzet perdesiyle perdelenmesi sebebiyle kadim ile hadi­sin ayrı ayrı varlıklar şeklinde görülmesiyle olur.

Abdullah Ensari Henevi tasavvufi makam ve halleri tasnif ettiği Menazilu's-Sairin adlı eserinde cem 'i üç mertebede incelemektedir:

1- İlim cem'i (cemu'l-İlm): Bütün dikkat ve bilgilerin tek noktada toplanarak ledünni bil­gi içinde yok olmasıdır. Bu mertebede salik, Hakk'ın varlığına delil arayamaz hale gelir. Çünkü bütün kaygısını tek'e İndirmiştir. "Kay­gılarını teke indirenin diğer kaygılarına Allah Teala'nın kefil olduğuna" dair varid olan ha­dis mutasavvıflara göre buna delildir.

2- Varlık cem'i (cemu'l-vücud): Herhangi bir algı yanılmasına düşmeden, toprak ve sudan meydana gelen fani varlıktan geçerek Hakk'ın varlığına ermektir.

3-Ayn cem'i (cem'ul-ayn veya aynü'l-cem): Hakk'ın zatında fani olarak iki ayrı varlık görmekten kurtulmaktır. Bu anlamıyla cem' salikin fenasıdır. Çünkü salikin büsbütün varlık kaydından kurtulması mümkün değildir. Fena yoluyla varlık ortadan kalkmadan vuslat hasıl olur ve cem gerçekleşir. Sufîlere göre gerçek tevhid budur. Cem'in bu türü, bir bakıma da­ğa tecelli eden Hakk'ın nurunu görmektir.

Bir başka tanıma göre cem olağanüstü fiil­ler, fark da olağan fiillerdir. Bu tanıma göre mucize ve kerametler cem, yaratıkların fiilleri farktır. Cem ile fark, ışık ile karanlığın birbiri­ni takip etmesi gibi, daima birbirini izler. Cem'i hali ortaya çıkınca fark kaybolur. Fark ortaya çıkınca da cem kaybolur. Bu iki zıt kav­ram çiftinden birinin varlığı diğerinin yokluğu­dur. Salik için ikisi de zaruridir. Çünkü fark ol­mayınca kulluk, cem'bulunmayınca da Hakk'ı tanıma (marifet) gerçekleşmez. Bu yüzden Fa­tiha süresindeki "Ancak sana kulluk ederiz" ifadesi fark'a, "ancak senden yardım dileriz" lafzı da cem 'e işaret sayılmış fark'ı olmayan cem zındıklık, cem 'i olmayan fark da atalet ka­bul edilmiş, cem ve farkın birlikte bulunması hali gerçek tevhid şeklinde yorumlanmıştır.

İbn Arabi cem, halkı görmeksizin Hakk'a işa­rettir, demekte ve Ahadiyyet'in cem İle bera­ber bulunduğunu ifade etmektedir. O'na göre Ahad, cem İle cem de Ahad ile olur. Nitekim "Nerede bulunursanız Allah sizinle beraber­dir" (Bakara/115) ayetindeki beraberlik cem'dir. Alemin varlığına rağmen Hakk ile be­raberlik devam ettiği sürece ceminde hükmü devam eder.

Cem'in en yukarı derecesi Cem'ul-cem'dir. Bu, bütün varlık ve yaratıkları Hakk'la göre­rek birinin varlığı diğerine engel olmadan kes­rette (çoklukta) vahdeti (birliği) vahdette kes­reti müşahede etmektir. Kulun Allah'la baki olması, mahvdan sonraki sahv, cemden sonra fark (farkı sani) halidir. Cem'ul-cem' halin­den sonraki fark, İkinci fark halidir. Salik cem'ul-cem halinde herşeyi hakikati üzere Hakk ile kaim görerek her hak sahibine hakkı­nı verir. Bu hale sahip olan kişi, eşyaya cem nazarıyla baktığında eşyayı Hakk ile kaim gö­rerek cem hali yok olmaz. Bu suretle kulluk ile rablık arasındaki farkları görerek tevhidin gerçeğine erer.


önceki sayfa               sonraki sayfa
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi24
Bugün Toplam452
Toplam Ziyaret888244
Hava Durumu
Saat
Takvim