14. HAK-KUL ve HÜVİYET BERABERLİĞİ-HÜVİYET TEVHİDİ
“Nerede olursanız O sizinle beraberdir” (Hadid/4)
“O her şeyi ihata edendir” (Fussilet/54)
“Allah’ın gördüğünü bilmez mi” (Alak/14)
“Ayağa kalktığında seni gören O’dur” (Şuara/218)
“Biz ona şah damarından yakınız” (Kaf/16)
“Biz ona sizden yakınız, fakat siz görmezsiniz” (Vakia/85)
Allah’la hüviyet beraberliği içinde olduğunu bilme, bilme bilincine ulaşma bir şeyin olduğu hakkında özet ve kesin bilgidir. Hissedilen şey, Allah’ı bilmek şuuru ve hissetmektir. Yoksa bilincine varılan şeyin mahiyetini bilmek değildir. Allah’ın bizi bilmesi ise böyle değildir. Kul manasını hangi anlama çevirirse çevirsin, Hakk çevirende, çevrilende ve çevirme fikrindedir. Sen ise ancak O’nunlasın. O’nunla hüviyet beraberliği içindesin. Seninle iken O’nu yitirmiş değilsin. Doğru bilginin tanımı budur.
Ey müminler hepiniz Allah’a dönün” (Nur/31) ayeti her mümini bu idrake davet etmektedir. “Bir nur arayın” (Hadid/13) emrinden de murad budur. Sizi var edeni ve sizinle birlikte olanı bilin. Nefsinizi ve rabbınızı bilin buyurulmaktadır. Allah ile Allah’a dönün denilmektedir. “Attığın da sen atmadın Allah attı” (Enfal/17) ayetinin sırrına ulaşmamız istenmektedir. Böyle bir “hüviyet beraberliği” idraki kişiyi hem korkuya hemde reca ve ümite sevkeder. Dengeli ve şeriata göre yaşama kişiyi sevkeder. İlahi emirleri ve Rabbani hakikatin genişliğini gören kişide belirli bir hal sürekli olmaz. Çünkü “O her an bir tecellidedir” (Rahman/29). Her tecellide kulla beraberlik içindedir. Bu nedenle ayette şöyle buyurulmuştur: “Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir” (Bakara/74). Bu halde ne yaparsın yap O bilir ve her iş O’na döner. “Bütün iş O’na döner” (Hud/123). Bu ise şeriat hükümlerini ve ahiret hükümlerini açığa çıkartır. Kişiyi yaptıklarından mesul konumuna getirir.
“Hüviyet beraberliği” idraki her an, her durum ve halde O’nunla olduğunu bilmektir. Bu nedenle hadiste “İman nerede olursan ol Allah’ın seninle olduğunu bilmendir” diye tarif edilmiştir. Başta verilen ayetler ise Kur’andan delillerdir. O, ilahi hüviyetini zahir, batın, evvel, ahir olarak tanımlayarak her şeyi kapsadığını ve bildiğini ve her şeyle birlikte olduğunu ifade etmiştir.
“O (ilahi hüviyetiyle) evveldir, ahirdir, zahirdir, batındır ve O (ilahi hüviyetiyle) her şeyi bilicidir” (Hadid/3) buyurmuş “Nerede olursanız O (ilahi hüviyetiyle) sizinle beraberdir” (Hadid/4) olarak belirtmiştir.