Üyelik Girişi
Site Haritası
Önerilen Siteler

T.İ. 2. Nefesi Rahman

2. NEFESİ RAHMAN

Allah’ın Zatını Nefsi temsil eder. O, Zatı ile Nefsi ile kaimdir ve bakidir (kaim binefsihi). Zati Nefsi açığa çıkmadan önce bütün Zati, subuti sıfatlarını ve isimlerini “gizli hazine” hükmünde Ahadiyeti Zatında bulundurur ancak bunların zuhuru yoktur. Zati nefsinde, Zatından – Zatına – Zatıyla tecelli ile (tecelli-i akdes) İlmi Zat mertebesinde alemlerdeki her şeyin (mevcudun) programını “ilmi hakikat” olarak farklılaştırmıştır. Bu ilmi hakikatlere “ayan-ı sabite” denir. Hakk’ın Zatında, Zatı ile Zati Nefsindeki ilmi programlar olup, mahluk değillerdir ve zuhurları yoktur. Hakk Zati nefsindeki bu programları açmayı dilediğinde KÜN (OL) emri ile programları suret şeklinde açığa çıkarır. “KÜN” emri Nefesi Rahman’dır. Nefesi Rahman Zatı, Zatının iradesini ve Zatının kelamını içinde bulundurur. Nefesi Rahman’a “genel vücud nuru tecellisi” adıda verilir. Mevcudlara vücud (varlık) verdiği ve nur tecellisi olduğundan bu isim verilmiştir. “Allah varlıkları zulmette halketti. Sonra üzerlerine nurunu yaydı ve zuhura çıkardı” hadisi bu tecelliyi anlatmaktadır. Tek tecelli olduğundan “tecelli-i vahid” adı da verilir. Nefesi Rahman ile.

“Hayy” ve “Kayyum” tecellisi olur. “Bir şeyi irade edince ona “OL” der, o da hemen oluverir” (Bakara/117) ayetinde Nefesi Rahman (Nefs-i Rahman) tecellisine işaret vardır. Bu tecellisi ile Nefsindeki hüviyetler (ayan-ı sabiteler) suretler şeklinde zuhura çıkmaktadırlar. Her ayan-ı sabite, birimsel nefisler ve birimsel hüviyetler şeklinde varlık aleminde yerini alır. Ayan-ı sabiteler uluhiyetin isim ve sıfatlarının düzenlenmesi olduğundan, açığa çıkan her birimsel nefste kendi istidadı ve mertebesinde isim ve sıfatları nefsinde bulundurur. Her mevcudun istidadı ve mertebesi ve ayan-ı sabitesi farklı olduğundan Zati Nefis TEK ve BİR iken, birimsel nefsler ve hüviyetler açısından çoğalmıştır. Nefesi Rahman tecellisi her mevcuda kendi mertebesi ve istidadı oranında sirayet ederek, Hakk’ın onlarla “hüviyet beraberliğini” sağlamaktadır. Hakk Zatıyla her mevcudla isim ve sıfatları ile kendi nefs mertebesinden irtibatlıdır. Bu irtibatı sağlayan Nefesi Rahmanidir. “Gizli hazine” hubbi teveccüh (muhabbet ve aşkla) harekete geçmiş, Zatı Nefis bilinmekliliğini sevmiş, her mahluku ayan-ı sabitesinin istidadı oranında vücudu getirerek, birimsel nefisler ve hüviyetler olarak şehadet aleminde zuhura getirmiştir. Bu nedenle Nefesi Rahman tecellisi “ilahi aşkı” alemlere muhabbet olarak sunmuştur. Herkes ve her şey cazibesini ve muhabbetini bu tecelliden alır, zira bu tecelli her mevcudu içinden ve dışından kapsamıştır. “Allah her şeye yaradılışını verdi” (Taha/50) ayeti bu anlattıklarımızı ifade eden ayet olup, her birimsel nefsi kendi mertebesinde Nefesi Rahman ile vücud buldu. Bu tecelli sayesinde O ilmi ile her şeyi kuşatmıştır. “O (hüve) her şeyi bilicidir” (Hadid/3) ve “O’nun bilgisi dışında bir yaprak düşmez” (Enam/59) ayetleri nefesi rahmanın her şeyi kapsayan, muhit bir tecelli olduğunu açıklar. Nefes-i Rahmani (Nefs-i Rahmani) bu nedenle Vücud – Hakkın Zati Nefsinin aynıdır. Zatıyla kaim ve batın olup alemlerdeki her zerreyi içinden ve dışından kuşatmıştır. Hakkın zahir ve ahir isimleri ile mevcud oluşudur. Vücuduyla mevcud, sıfatları ve isimleri ile muhit oluşudur. Mevcudlar (eşya) zahir, Hakk Nefesi Rahmani ile batın oldu. Zahir ve Batın ise ilahi hüviyetin itibarları ve izafetleridir. “Hüvel evveli vel ahiri vez zahiri vel batın” (Hadid/3) “O (ilahi hüviyet) evveldir, ahirdir, zahirdir, batındır”. Yani Zati Nefsi hüviyeti Nefsi Rahmanla batından zahire hareketle açığa çıkmıştır. Tek hakikat itibarları açısından mertebeleri açısından (ilmi hakikatlerine göre) farklılaşmıştır. Nefesi Rahman tecellisi bütün bu itibarları birleştiren tecellidir. Bu nedenle “tecell-i vahid” adı verilmiştir. Zati Nefisteki (gizli hazine) isim ve sıfatları, her ayan-ı sabitede farklı tertibler halinde bulunduğundan, bunların açığa çıktığı suretlerdeki isim ve sıfatlarda farklılıklaşır. Bu da mevcudları çoğaltmıştır. Yani VÜCUD TEK ve BİR, MERTEBELERİ ve DÜZEYLERİ ÇOKTUR. Hepsini birleştiren ise Nefesi Rahman’dır. Nefesi Rahmani gizli hazine olan Zati Nefsinin, muhabbet ve aşk yönelişi ile bilinmekliğini istemesi, zati Nefsindeki hakikatleri eşya (mevcudlar) suretinde açığa çıkaran tecellidir. Zati nefsini açtığı, zuhura getirdiği (zahir) ölçüde bilinir, açmadığı (batın) kısım ise Zatında gizli hazine hükmündedir.

Efendimiz “Rahman nefesi Yemen’den geliyor” buyurarak hem kendinin hem de ehlullahın nefesinin bu hükümde olup, “KÜN” emrini taşıdığı ifade etmiştir. “KÜN” emri “Bismillah” da gizlidir. Besmele gizli hazineyi açan “KÜN” emrini taşır. Ehlullah da “fiili besmele” ve “Kur’anı Natık” olduğundan bu sırrı taşır. Bu sırla ehlullahın kelamındaki mana ve nefesi rahmanın içerdiği manayı, ruhu ve nuru taşıdığından ölü kalpleri diriltir. Her şeye sirayet eder. Bu nedenle ehlullah “alemlere rahmet” tir. Nefesi Rahman alemlere rahmet olup, “Rahmetim gazabımı geçmiştir” sırrını taşır. Böyle bir “nefes” ise tezkiye edilmiş bir nefsten çıktığından Efendimiz (sav) “Bana dünyanızdan üç şey sevdirildi: Kadın, güzel koku, gözümün nuru namaz” buyurmuşlardır. Kadın tasavvufta tezkiye (arınmış – saf) olmuş nefsi temsil eder. Böyle bir nefsten ise nefsi rahman tecelli eder; buda güzel koku olarak belirtilmiştir. Tezkiye edilmiş nefs ise özellikle namazda Allah’ın nurunu müşahede eder. Böyle biri ise nefsi natıkanın hakikatine ulaşmış, nefsi “Allah” ve “Rahman” isimlerine mazhar olduğundan, nefesi de “Nefesi Rahman” hükmünü kazanmıştır. Bu ise Allah’ın kullarına lütfudur. Çünkü her insan nefesi ile hayat bulur. Nefesle varlığını sürdürebilir. Bu da insanın “Allah insanı Rahman suretinde yarattı” kudsi hadisinde taşıdığı sırlardan biridir. Her an “Hakk ile” olunduğunun en büyük delilidir.

Nefesi Rahman, tekvin sırrını taşır. Hem alemler hem insan bu nedenle her nefeste yeniden hayat bulur. Her nefes bir yok oluş yeniden varoluştur. İşte bu, alemlere ve insana yansıyan tekvin sırrıdır. “KÜN” emrinin yansımasıdır. “O (hüve) her an bir tecellidedir” (Rahman/29) ayeti bir açıdan bu sırrı taşır. Bu tekvin ve yaradılış Kur’an sırrını taşır. Bunu belirten ayetlerde “Rahman. Kur’anı talim etti. İnsanı halketti. O’na beyanı öğretti” buyurulmaktadır. Nefesi Rahman tecellisi Kur’anı taşır. Her mevcud Kur’andan, harfi, kelimeyi, ayeti, sureyi temsil eder kendi mertebesinde. Alemler bu nedenle fiili Kur’an, temsili Kur’an ve tafsili Kur’an’dır. İnsan ise Kur’an’ı temsil eder. “İnsan ve Kur’an bir batında doğan ikiz kardeştir” hadisi ve “Muhammed Resulullah” hakikati bu sırrı taşır. İnsanın nefesi Rahman sırrı ile Kur’an kanalıyla beyan sırrını açtığının da ifadesidir. “Ruhumdan nefh ettim (üfledim)” (Hicr/29) sırrı ile Nefesi Rahman nefisler Allah’ın isimlerini ve sıfatları ile ziynetlenmiştir. İnsan bu ruh sayesinde sır olmuş, “İnsan benim sırrımdır”, Ben insanın sırrıyım” kudsi hadisine muhatap olmuştur. Bu ruh nefesi rahman kanalıyla insanın nefsi natıkasına nefh edildiğinden, nefsi natıkaya “insani ruh” adı da verilir. İnsanı “halife” kılanda bu ruhtur. İnsanda nefsindeki ilmi ve ahlakı nefesi ile alemlere ve Rabbine sunmaktadır. Bu nedenle her nefeste Hakk’tan gafil olunmaması tavsiye edilmiştir.

Bir ehlullah şöyle belirtmiştir: “İlahi Zat nefesini (nefsini) Latif kıldı adına Hakk dedi, nefesini (nefsini) kesif kıldı adına Halk dedi”

Tek Vücud, nefesi rahmanın hareketiyle suretlere bürünerek mevcud olmuştur. Bu insanın nefesinin çok soğuk bir havada aynada buz kesafetine (yoğunluğuna) ulaşmasına benzetilir. Latif olan nefes, belirli ortam şartlarında buhar – su – buz kesafetine ulaşmış “buz” kesifliğinde mevcud olmuştur. Hüviyetiyle buhar ve buz arasında fark yoktur, mertebe ve suret (taayyün) açısından fark oluşmuştur. Nefes ise tüm mertebelerde varlığını sürdürmektedir. Bu nedenle Allah, “TEK VÜCUD HÜVİYETİ” ile Zatıyla kaim ve batın, Vücuduyla mevcud, sıfatıyla muhit ve tecelli, esmasıyla malum ve tecelli, kudretiyle fail, fiiliyle zahir, eserleriyle meşhud ve batını ile sırdır. VÜCUD TEK ve BİR olup, mertebeler ve düzeyler isimler kanalıyla çoğalmıştır.



önceki sayfa               sonraki sayfa
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi14
Bugün Toplam338
Toplam Ziyaret888130
Hava Durumu
Saat
Takvim