A.H. 140. Nefsi Natıka, İman, Tevbe ve Salih Amel
140. NEFSİ NATIKA, İMAN, TEVBE ve SALİH AMEL
“Ancak (yaptığı kötülüklerden) vazgeçip iman ederek salih ameller işleyenler var ya işte Allah onların kötülüklerini iyiliklere (günahlarını sevaplara) çevirir. Allah çok bağışlayandır ve merhamet sahibidir” (Furkan/70)
Allah bize çok önemli bir sırrı açmaktadır. İnsanın kendi hakikatine ulaşması, bu yolla Allah’a ulaşması için yapılacak şeyleri ayette özetlemektedir. Birincisi; kötülüklerden vazgeçip nefsimizi hakikatinden uzaklaştıran hususlardan temizlemektir ki bu tevbe-istiğfar ile sağlanır. İkincisi ise iman ile salih ameller işlemektir. Bu ise bizim nefsimizi hakikati olan nura ve Kur’ana ulaştıracaktır. Nura ve Kur’ana ulaştıran ise nefsini emanet olarak ona veren Allah’a teslim edip “Müslüman” olacaktır. Emanet sahibine teslim edildiğinden, “emin” bir kişi olacaktır. “Emin” kişide ise günahlar kalmaz. Allah onları afv, tevvab, gafur gibi isimleriyle örter. “Müslüman olanın geçmiş günahları afvolunur” buyurulduğundan nefsi tezkiye olmuş olur. Geçmiş günahların ilmi olmasa, kişinin nefsine bir irfan telkin ettiğinden ve ancak bu yolla Allah’ı bulduğundan Allah cömertliğiyle “vehhab” ismiyle tecelli edebilecek ve geçmiş günah ve kötülüklerini iyiliklere çevirecektir. İrfan yolunda elde ettiği her şey değer kazanacak, Allah’ın makbulü olacaktır.