“Allah’ın dışında taptıklarınızın ne size yardıma güçleri yeter ne de nefislerine (kendilerine) yardım edebilirler” (Araf/197)
Allah “lâ ilahe illallah” tevhidiyle kendinden başka ilah olmadığını açıklamıştır. Şirki en büyük zulüm olarak nitelemiştir (Lokman/13). Bu nedenle kendisinden başkasına kulluk edinilmesini, kendisinden başka bir şeyden yardım beklenmesini yasaklamıştır. Kişi hayatında açık şirke bulaşmadığını düşünse bile, benliği ile sevdiklerini ölçülü sevmezse onları put edinme riski taşır. Bu ise gizli şirktir. “Ben ümmetimin gizli şirkinden korkarım” buyuran Hz. Resul bu konuya açıklık getirmiştir. Kişiye benliği-nefsi emanettir. Sahibi ise Allah’tır. Nefsi ile sevdiklerini Kur’an ve Sünnet ölçülerinde sevmeli ve sevdiklerinin de Allah’ın bir emaneti olduğu bilincinde olmalıdır. Aklında daima şu ayet olmalıdır: “Mülk Vahid ve Kahhar olan Allah’ındır” (Gafir/16). Bu ayetle “Mal O’nun” diyerek hem beden mülkünde, hem sevdiklerinde hem de alemlerde tasarruf sahibinin TEK ve BİR ALLAH olduğu bilincinde olmalıdır. Aksi ise şirke kapı aralamaktır ve nefse zulümdür. Ve böyle bir kişiye Allah şöyle hitap eder: “Onlar cidden nefislerine (kendilerine) yazık ettiler ve uydurdukları şeyler (putlar) da kendilerinden kaybolup gitti”(Araf/53).
Kişi her neyi sever, her neye güvenirse; bütün bunların Allah kaynaklı olduğu bilincine ulaşmalıdır. “La havle vela kuvvete illa billah” diyerek bütün kuvvet ve kudreti Allah’a vermelidir. Diğer her şeyin ise kuvvetinin ve varlığının Allah’tan olduğu idrakine ulaşmalıdır. Aksi ise şu ayetlerin sınırlarına girmektir: “İşte onlar nefislerini ziyana uğrattılar. Uydurmakta oldukları şeylerde kendilerinden kaybolup gitti” (Hud/21), “De ki: O’nu (Allah’ı) bırakıp da nefislerine (kendilerine) fayda ve zarar verme gücüne sahip olmayan dostlarmı edindiniz?” (Rad/16).