A.H. 131. Nefsi Natıka ve Şeriat-ı Muhammedi
131. NEFSİ NATIKA ve ŞERİAT-I MUHAMMEDİ
“Sana gelen iyilik Allah’tandır. Başına gelen kötülük ise nefsindendir” (Nisa/79)
İnsanda fiillerin açığa çıkışı Allah’ın kudreti sayesindedir. Bu sır “la havle vela kuvvete illa billah” zikriyle açıklanır. Allah neyin salih amel neyin ise kötü amel olduğunuda Şeriat-ı Muhammedi ile insanlığa sunmuştur. Bunu ise Kur’an ile açıklamıştır. Kur’an Allah’ın ilmini açmıştır. Yani ilim de Allah’a aittir. Yani salih amellerin kaynağıda Allah’tır. Bu nedenle fiiller senden çıksada manası ve kudreti Allah’a aittir. Bu la faile illallah” sırrıdır. Peki kötü fiillerde de kudret Allah’a aittir ancak manası ve ilmi Allah’ın razı olmadığı vasıftadır. Kişi nefsi emmaresi aracılığıyla bencilliğini kendine bağladığından “kötü vasıflı ameller” nefsi emmare kaynaklıdır. Bu ise insana sorumluluk getirir. Hesap gününde ceza olarak kişiye döner. Bu amellerin sınırlarıda şeriatla çizilmiştir. Kişi Kur’anda açıklanan hangi fiillerle hangi sorumluluklar içine girdiğini bilmekle sorumlu tutulmuştur. Nefsi temizlendikçe, ondan açığa çıkan amellerde salih amel olacaktır. Nefsi arınmadığında ise kötü ameller açığa çıkacaklar. Kişi nefsin hakikatine ulaşmadığından sorumludur. “Nefsini temizleyen kurtuluşa ermiştir” (Şems/9) ve “Nefsini karanlığa gömen (temizlemeyen) ziyandadır” (Şems/10) buyurarak nefs terbiyesi ve tezkiyesi kibarca emredilmektedir. Şeriatın koyduğu tüm ibadet ve amellerin hedefide nefs temizliğidir. Yani nefsi arındırıp aslı olan Allah’ın nuruna ve Kur’anın sırrına ulaştırmaktır. Böyle bir nefise sahip olan ise bütün iyiliklerin kaynağının Allah olduğunun idraki içindedir.