A. H. 98. Allah, Nefsi Natıka ve Nefse Zulüm
98. ALLAH, NEFSİ NATIKA ve NEFSE ZULÜM
“Allah’ı unutan ve bu yüzden Allah’ında onlara nefislerini (kendilerini) unutturduğu kimseler gibi olmayın. Onlar yoldan çıkan kimselerdir”
(Haşr/19)
Her nefis yaratılışı itibariyle Allah ile daim irtibatlıdır. Bu nefsin hakikatından dolayıdır. Kişiler bu gerçeğin farkında olsalarda olmasalarda bu gerçek değişmez. Kişilerin Allah’ı unutması demek nefislerini unutmaları yani kendilerinin farkında olmamaları demektir. Her nefs Allah’ın nurunu taşıdığından ve Kur’an sırrı makamı olduğundan bu hakikatlerden bilerek ve bilmeyerek uzak kalınması Allah’tan uzak kalınması demektir. Bu hakikatleri örten ise Allah’ın sınırlarının aşılmasıdır. Bu ise nefse zulumdür. Bunu belirten ayette “Allah onlara zulmetmedi, onlar nefislerine zulmediyorlar” (Ali-İmran/117) buyurulmaktadır. Nefse zulm eden ise Allah’ın nuru örtmüş onu zulmete (karanlığa-cahilliğe) sürüklenmiş demektir. “Nefsini karanlığa gömen ziyandadır” (Şems/10) ayeti bu gerçeği açıklamaktadır. Yukarıdaki ayette “Onlar yoldan çıkan kimselerdir” buyurularak Kur’an ahlakı dışında, bencillikleri ve heva ve hevesleri doğrultusunda yaşadıklarının ifadesidir. Bunların ıslahı ise Allah’a dönme ile mümkündür. Bu kişilerin durumunu açıklayan ayetlerde ise şöyle buyurulmaktadır: “Nefislerini (kendilerini) ziyan edenler var ya, işte onlar inanmazlar” (Enam/20) ve “Ayetlerimizi yalanlayan ve nefislerine zulmetmiş olan kavmin durumu ne kötüdür” (Araf/177), “Nefisleride (kendileride) bunlara yakinen inandıkları halde, zulüm ve kibirlerinden dolayı inkar ettiler. Bozguncuların sonunun ne olduğuna bir bak” (Neml/14). Her nefis elestte “Evet Rabbımızsın” cevabına şahid tutularak dünyaya gelmektedir. Bu nedenle her nefis yakinen bu hakikatlere vakıftır. Örtülen bu hakikati nefsinde yaşamayanlar ise nefsin hakikatini unutan, nefsine zulmedenlerdir. Onların akibetleri ise cehennemdir.