A. H. 74. Zati Nefs ve Nefsi Natıka
74. ZATİ NEFS ve NEFSİ NATIKA
“Allah: Ey Meryem oğlu İsa! “Beni ve anamı Allah’tan başka iki tanrı bilin” diye senmi dedin buyurduğu zaman o, “Haşa! Seni tenzih ederim; hakkım olmayan şeyi söylemek bana yakışmaz. Hem ben söylesaydim sen onu şüphesiz bilirdin. Sen benim nefsimdeki bilirsin, halbuki ben senin nefsinde (ZATI NEFSİNDE) olanı bilmem. Gizlilikleri eksizsiz bilen yalnızca sensin”
(Maide/116)
Hz. isa (as) Hakk’ın sorusuna karşılık olarak O’nu tenzih etmektedir. Hakiki tenzih Allah’ın Zatına (Ahadiyeti Zatına) yöneliktir. Allah’ın Zatınıda Nefsi oluşturur. O Nefsi ile kaimdir. Zati Nefsi ile mevcuttur. Allah’ın Zatı Nefsine Ait olarak Zati sıfatları (Vücud, kıdem, Beka, Vahdaniyet, kaim bi nefsihi, Muhalefetülil havadis) ile subuti sıfatları (hayat, ilim, irade, semi, basar, kelam ve kudret) ve ilahi isimleri vardır. Zati nefsini alemlerde bu ilahi sıfat ve isimleri ile açmıştır. Zatı Nefsi “gizli hazine” iken, isim ve sıfatlarını zuhura çıkaracak alemleri oluşturmuştur. Alemlerdeki her mevcud insanda dahil olmak üzere isim ve sıfatlarının açığa çıkmasından (zuhur) ibarettir. Her mevcud ilahi isim ve sıfatları açığa çıkaran mazharlar ve tecelligahlardır. Ancak insan tüm ilahi ve sıfatları zuhura çıkarabilir. İnsanda bu isim ve sıfatları nefsinin taşıyabileceği miktarda; tecelli zamanı ve oranında bunları yansıtır. Nefsindeki bilgi, ilim ve tecrübe tecelli sayesinde ve tecelli oranındadır. Hiçbir nefs Allah’ın tam tecellisini kaldıramaz. Hiçbir nefsede Allah kaldıramıyacağı tecelliyi yapmaz. Tecellileri Dehr isminin özellikleriyle zamana yayılmış olup, her isim ve sıfatın tecelliside nefsine özeldir. Bu Hakkın Rab ismi özelliğini taşır. Her nefis kendisini (nefsini) terbiye eden Rabb-ı has (ilahi isim) tecellisi oranında Rabbını bilir. Nefsindeki ilim kadar irfan sahibi olur. Bütün ilahi isim ve sıfatları külli olarak bilemez. Yani Hakkın Zati Nefsini ve Zati Nefsindeki vasıfları her şeyiyle bilemez. Hak ise tüm nefislerde tecelli halinde beraberdir. “Nerede olursanız O (hüve) sizinle beraberdir” (Hadid/4) ayeti gereği her nefiste olanı bilir. “O (hüve) gizliyi ve gizlinin gizlisinide bilir” (Taha/35) ayetince her şey O’nun tasarrufu ve hükümdarlığı içindedir. Her nefis Allah’ı, Allah’ın bildirdiği kadarıyla bilir. Allah ise Zati nefsiyle bütün nefislerde olanı bilir. Zira her nefs (nefsi natıka) Zati Nefsin mazharıdır. O’nun sıfatları ve isimleri ile tecellisi oranında aynası ve aynısıdır. Bu nedenle Allah’a hiçbir şey gizli kalmaz. Allah tecelliyi, zamanını oranını ve tecelli ettiği nefsi halkedendir. Bu nedenle “O (hüve) her şeyi alimdir” (Hadid/3) Nefsi natıka Allah’ın nuru ve Kur’an’ın sırrı olduğundan, Zati nefsle daima “mahiyet-ile beraberlik” sırrını tecelli oranında taşır.