“Görmedin mi? Allah nasıl bir misal verdi. Güzel bir söz kökü (yerde) sabit, dalları gökte olan güzel bir ağaç gibidir”
(İbrahim/24)
Her insanın Allah’ın Zati ilminde bir “ilmi hakikati” vardır. Buna “ayan-ı sabite” adı verilir. Ayan-ı sabitelere Kur’an talim ettirilmiş ve “La ilahe illallah muhammeden resulullah” şifresi işlenmiştir. Ayan-ı sabite bu şifreyi taşıyan tohum gibidir. “Dünya ahiretin tarlasıdır” hadisi ışığında, bu tohumu dünya tarlasına eken, kendi güzel ağacını meydana getirecektir. Tohumdan çıkan ağaçta “Muhammeden Resulullah” kanalıyla meyveyi elde edecek, meyveyi yiyerek (bu hakikate uyarak), tekrar meyvenin içindeki tohumu müşahede edecektir. Yani dünyada müşahedeli olarak “Eşhedü en lâ ilahe illallah eşhedü enne Muhammeden abduhu ve resuluhu” gerçeğine ulaşacaktır. Bu ise en güzel sözdür. Bu gerçeği ifade etmeyen her söz kötüdür. Bunun içinde şu misal verilir: