“Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim ve üzerinizde ki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslama razı oldum”
(Maide/3)
İslamın tamamlanması Allah’ın uluhiyetini (ilahlığını) ve onun açılımı olan Kur’an’ın “kemal” üzere açığa çıkması demektir. Bunun açılımı ise kelime-i şehadettir. “Eşhedü en lâ ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve Resuluhu” hakikatidir. İslamın müşahedeli bir idrakle yaşanması ve yaşatılmasıdır. Muhammed (-) İnsan-ı Kamil, “İrsal ettiği KURAN” ve Allah üçlüsü TEK, BİR hakikatte O’nun uluhiyetinde kul mertebesinde (abduhu) ve irsal mertebesinde (resuluhu) toplanmıştır. TEK VÜCUD’da uluhiyeti hakikatlerini hüviyetlerde açmış ve kendini tanıtmış olmaktadır. “Lâ ilahe illallah işte Ben O’yum” kudsi hadisinin yaşanması, yaşatılması ve kıyamete kadar gelecek insanlara aktarılmasıdır. Bu nedenle kelime-i tevhid ve kelime-i şehadet İslamın temeli olmuş, diğer bütün hükümler bu hakikate ulaşmada araç olmuştur. Amaç müşahedeli olarak Tevhid hakikatini yaşamaktdır. O’nun zirvesini şöyle tanımlayabiliriz: “Allah TEK VÜCUD HÜVİYETİN’de Zatıyla kaim ve Batın, sıfatlarıyla muhit ve tecelli, esmasıyla malum ve tecelli, kudretiyle fail, fiiliyle zahir, eserleriyle meşhud, Batını ile SIR’dır”.